Bu şişeleri bir arkadaşım verdi bana. Uzun zamandır atmaya kıyamadığı, ancak çok sade olan şişeleri biraz süslememi rica etti.
İlk aklıma gelen minik papatyalarla süslemek oldu. Ama sonra biraz düşününce o kadar küçük papatyaları elle çalışmak riskli geldi. Derken Hollanda’dan getirdiğim çini deseni benzeri kağıtlar geldi aklıma. Onları sarartıp yapıştırdım. Renkler tamamdı ama desen çok büyük durdu şişelerin üzerinde. Öylece koydum televizyonumun üstüne, aylarca gidip gelip bunlar olmadı dedim kendikendime.
Hatta arkadaşım şişelerden ümidini bile kesmişti artık. Ama içime sinmeyince de olmuyor. Elim tamamlamaya gitmiyor bir türlü.
Neyse arkadaşımı bu krizde işten çıkardılar. Geçenlerde onuy ziyarete gidecektim, bir heves üzerine yapıştırdıklarımı çıkardım, sonra varak desenli bu çıkartmaları bulup, aldım ve yapıştırdım. Ben sonuçtan çok memnundum ama kardeşim şişelerin üst kısmı çok boş diyince oralara da el atmak gerekti.
Bir yerlerden çıkarıp, sakladığım kurdaleler ile boncukları yapıştırıverdim. Saklarken bunlar çöp gibi görünse de bazen gerçekten işe yarayabiliyorlar. En son bir kat sprey vernik attım. Ama parlak vernik olmadığı için yarı mat bir vernik kullandım. Keşke parlak olsaydı.
İşte şişelerim hazır. Arkadaşım inanamadı artık umudunu kestiği şişeleri görünce. Bu arada sunum için yaptığım düzenlemeyi de ayrıca anlatacağım.
03.07.2009 _ Salıpazarı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder