17 Ocak 2011 Pazartesi

2011'e girerken, hüzün ve kutlama

Yeni yılın ilk ayını bile yarıladık. Ne kadar hızla akıp gidiyor zaman.

Bu koşturmanın içinde insan anlıyamıyor.

Ama tersi daha mı iyi sanki?

Anneannemi ziyaret ettim de dün hatanede, yoğun bakım odasında. Öylece yatıyor, 24 saat. Zaman nasıl geçer ki. Nasıl da bir hüzün gözlerinde. İnsan dayanamıyor. Keşke yanına girip en azından elini tutabilsek, yanında olduğumuzu hissettirebilsek.

El salladık, camın ardından. Gördü, tanıdı mı bilmiyorum ama uzunca bir uğraştan sonra, ağır çekimde el salladı.

Umarım ağrısı, sancısı yoktur...










Bu arada yeni yıl bir yandan yeni umutlar demek. Bu heycanlarla da kutlamalar demek. Yıl başını bir arkadaşımızın evinde 5 aile bir arada geçirdik. Gönül her birine hediye vermek istedi ama olamadı malesef. Ben de ev sahibine giderken yaptığım kek ve fondonları içine koyup sunabileceğim kaplar yaptım yılbaşı temalı.

İki adet cam tabak ve bir de sepet. Bunları peçete tekniği ile süsleyip hazırladım. Herkes beğendi. Umarım sizde beğenirsiniz. Biraz geç kaldım burada yayınlamak için ama bazen oluyor işte.
























17.01.2011 _ Salıpazarı